2002-2019 yılları arasında yayınlanan ve Birol Güven’in yapımcılığını üstlendiği Çocuklar Duymasın, Türk televizyonunda büyük bir fenomen haline gelmişti. Aile ve durum komedisi türündeki bu dizi, özellikle ilk dönemlerinde izleyicilerden yoğun ilgi görmüş, evliliklerinde sorunlar yaşayan bir aile ve onların dostlarıyla olan ilişkileri mercek altına alınmıştı. Dizi, izleyicilerin kalbinde taht kuran pek çok karakteri de beraberinde getirmişti. Bu karakterlerden biri, Demet Tuncer tarafından canlandırılan Mary karakteriydi. Uzun bir süre Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan oyuncu, Habertürk’e verdiği röportajda yaşamına dair bilinmeyen yönlerini ve deneyimlerini paylaştı.
İstanbul’un Levent semtinde doğup büyüyen Tuncer, Amerika ile yollarının nasıl kesiştiğini şu sözlerle anlattı: “15 yaşında Türkiye’yi temsilen, ABD-Türkiye ortak bursuyla United World College’dan (UWC-USA) tam burs kazandım. 90 farklı ülkeden öğrenciyle bir arada eğitim almak, dünya görüşümü ve kültürel birikimimi zenginleştirerek hayatımı köklü bir şekilde değiştirdi. Uluslararası Bakalorya diplomamı aldıktan sonra ABD’de üniversite eğitimimi tamamlayıp Türkiye’ye döndüm.”
CIA’DEN TEKLİF ALDI
Demet Tuncer, üniversitede siyasal bilgiler okurken aldığı şaşırtıcı bir teklifle hayatında yeni bir yön çizilebileceğini ifade etti. CIA’den teklif aldığını söyleyen Tuncer, bu ilginç hikâyeyi şöyle açıkladı: “Uluslararası güvenlik dersimize giren bir profesör, CIA’de analist olarak görev yapıyordu. Birkaç makalede birlikte çalışmanın ardından, istihbaratın insan unsuruna olan merakımı fark etmiş olmalı ki, benimle çalışmalarına devam etti. İnsanları okumak, psikolojik kalıplarını analiz etmek ve beden dillerini anlamak benim için her zaman heyecan verici olmuştur ve bu konuda oldukça başarılıydım. Kariyer haftasında, hocam bana ilginç bir soruyla yaklaştı: ‘Demet, ajans için çalışmak ister misin?’ Soruya şaşırarak, ‘Benim ajansla ne işim olabilir ki? Ne boyum uzun, ne de yapım mankenlere uygun,’ dedim. Sonrasında profesör, Merkez İstihbarat Ajansı’nın (CIA) neden beni istediğini açıkladı.”
Tuncer, bu teklifin başta kendisini heyecanlandırdığını, fakat zamanla düşündükçe teklifi anlamlandırmakta zorlandığını belirtti. Hocasına neden CIA’nin kendisini istediğini sorduğunda aldığı cevap daha da kafa karıştırıcı oldu: “Seni ülkende üst düzey bir bürokrat ya da diplomat yaparlar ve zamanı geldiğinde senden sadece tek bir şey isterler.’ Bu düşünce midemi bulandırdı ve teklifi reddettim. O yaşta böyle bir cümle kurduğuma hâlâ inanamıyorum; sanırım bu sözler ailemin değerlerinden döküldü: ‘Üzgünüm, ben ne ailemi ne de ülkemi satarım.’“
http://dlvr.it/TFHm2J
