Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin liderleri, yaz tatili sonrasındaki ilk zirve için Brüksel’de bir araya geldi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in başkanlık edeceği bu önemli zirve, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin katılımıyla başladı. Liderler, Ukrayna’daki savaşın 1000. gününe yaklaşırken Zelenski’nin duyurduğu “Zafer Planı”nı değerlendirecekler.
Michel ve Zelenski, zirve öncesinde basına ortak açıklamalarda bulundu. Michel, Zelenski’nin savaşın sona ermesi için hazırladığı planı ele alacaklarını belirterek, “Ukrayna halkına ve size iki mesajım var. Avrupa Birliği, gerektiği sürece tüm imkanlarıyla yanınızda olmaya devam edecek. Daha fazla askeri ve mali desteğe ihtiyacınız olduğunun farkındayız.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Ukrayna’nın geleceğinin AB üyeliği ile şekilleneceğini vurguladı ve Zelenski’nin zirveye katılmasının güçlü bir siyasi mesaj olduğunu dile getirdi.
Zelenski ise “Zafer Planı”nı liderlerle paylaşacağını ve G7 taahhüdü doğrultusunda AB’nin, Rusya’nın dondurulmuş varlıklarının getirilerinden ülkesine sağlayacağı 35 milyar avroluk desteği görüşeceklerini açıkladı. Ukrayna’nın bu kaynağa acilen ihtiyaç duyduğunu belirten Zelenski, sürecin uzamaması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, sadece Ukrayna’nın değil, Avrupa’nın özgürlüğünü de savunduklarını ifade ederek, “AB liderlerinin 35 milyar avro için gereken siyasi desteği şimdi vermeleri gerekiyor. Bunu kimsenin bloke etmemesi gerekiyor.” dedi.
Zirvede, Ukrayna’ya askeri destek konusundaki hava savunma sistemleri, mühimmat ve füzelerin teslimatına dair ilerlemeler gözden geçirilecek. Ayrıca, Avrupa Barış Fonu kapsamında yardımlar ve üye ülkelerin bireysel katkıları da değerlendirilecek. Liderler, Rusya’nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen gelirlerin Ukrayna’yı desteklemek için kullanılması adına atılan adımları da tartışacak. Özellikle son dönemde yoğun saldırılara maruz kalan Ukrayna’nın enerji sektörü ve kritik altyapısının kış dönemine nasıl hazırlanacağı da gündemde yer alacak.
Göç Meselesi Zirvenin Önemli Gündem Maddesi
Başlangıçta dış politika ve ekonomik konular odaklı planlanan zirve, göç meselesiyle de önemli bir gündem maddesi haline geldi. Almanya’da aşırı sağın etkisinin artmasıyla birlikte, göçmenler tarafından gerçekleştirilen şiddet olayları, Berlin hükümetinin göç konusundaki tutumunu katılaştırdı ve eylül ayında ülkeler arası sınır kontrollerinin 6 aylığına başlatılmasına neden oldu.
Fransa’da yeni Başbakan Michel Barnier, AB’nin göç kurallarının gözden geçirilmesi ve sınır dışı süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. İtalya’da aşırı sağcı Başbakan Giorgia Meloni, sığınma başvurusu yapanların süreçlerinin Arnavutluk’taki merkezlerde sürdürüleceğini açıkladı. Polonya Başbakanı Donald Tusk ise sığınma hakkını geçici olarak askıya almayı planladığını duyurdu. Tüm bu gelişmeler, göç konusunu zirvenin en sıcak başlıklarından biri haline getirdi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, zirveden iki gün önce, sığınma başvurusunda bulunanların üçüncü ülkelere gönderilerek, sığınma prosedürlerinin “AB dışında” yürütülmesini içeren bir teklifte bulundu. Liderlerin bu teklif üzerinde sıcak tartışmalar yapması bekleniyor.
Orta Doğu’daki Gelişmeler
Gazze’de bir yıldır devam eden insani kriz karşısında ortak bir tutum benimseyemeyen AB liderleri, İsrail’in Lübnan’da artan saldırılarına nasıl yanıt vereceklerini tartışacak. Gazze’de ateşkes sağlanması ve acil insani yardımın ulaştırılması, tüm esirlerin koşulsuz serbest bırakılması konusundaki uluslararası çabalar bu gündem maddeleri arasında yer alacak. Batı Şeria’daki son durumu değerlendirmek üzere zirvede, İsrail’in saldırıları, yerleşimcilerin yönelttiği şiddet ve yasa dışı yerleşimlerin genişlemesi gibi konular da ele alınacak.
Dün Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) liderleri ile bir araya gelen AB liderleri, Orta Doğu’da barış ve refahın sağlanması için birlikte çalışma mesajı verdiler.
Ekonomi ve Rekabetçilik Üzerine Tartışmalar
AB liderleri, ekonomik durumu ve rekabetçiliği de masaya yatıracak. Eski Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı ve eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, AB ekonomisinin küresel gelişmeler karşısında nasıl rekabetçi kalabileceği konusunda bir rapor sunmuştu. Raporda, AB’nin ABD ve Çin ile ekonomik olarak rekabet edebilmesi için daha koordineli bir sanayi politikasına, hızlı karar alabilme yeteneğine, yatırımları artırmaya ve ortak borçlanmaya ihtiyaç duyduğu belirtilmişti.
Liderler, Draghi raporu çerçevesinde görüş alışverişinde bulunarak, AB’nin ekonomisini güçlendirmek için gerekli adımları tartışacaklar.
http://dlvr.it/TFRDjJ
