Ülkedeki Arap Baharı’nın ardından iktidara gelen İslamcı parti Ennahda, Cuma günü yaptığı açıklamada, partinin yerel şubeleri tarafından toplanan sayımlara göre, partiye bağlı en az 80 erkek ve kadının, 10 bölgeden üyelerin yakalandığı ülke çapındaki operasyon kapsamında yakalandığını belirtti.
Demokrasi ve insan hakları savunucuları haftalardır AB’nin hükümete daha fazla baskı yapması çağrısında bulunuyor, seçimlerin özgür ve adil olma ihtimalinin düşük olduğu endişesini dile getiriyorlar.
Ancak AB’nin yaklaşımı göçü azaltma kararlılığı tarafından domine ediliyor. Tunus, Avrupa’ya ulaşmaya çalışan Suriye, Bangladeş ve Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen göçmenler için önemli bir geçiş noktası.
Hem analistlerin hem de demokrasi aktivistlerinin dile getirdiği korku ise AB’nin göçmenleri durdurmayı önceliklendirirken Tunus’taki demokrasinin gerilemesini görmezden gelebileceği yönünde.
Cumhurbaşkanı Kais Said’in hükümetiyle mutabık kalınan AB-Tunus Göç Anlaşması, Akdeniz’i tekneyle geçmeye çalışan göçmen sayısını yavaşlatmak için tasarlandı. Karşılığında Tunus yüz milyonlarca avroluk mali yardım alıyor.
İslamcı muhalefet partisi Ennahda’ya ülke çapında baskı
Ennahda bir bildiride, tutuklamaları “yasayla garanti altına alınan en temel hakların ihlali ve benzeri görülmemiş bir baskın kampanyası” olarak nitelendirdi. Partinin en az 80 tutuklama saydığını ve altı kadın da dahil olmak üzere en az 116 tutuklamayı onaylama sürecinde olduğunu avukat Latifa Habbechi söyledi.
Partinin yürütme kurulu üyesi ve tutuklu lideri Raşid Gannuşi’nin danışmanı olan eski Gençlik ve Spor Bakanı Ahmed Gaaloul, tutuklamaların üst düzey parti yetkililerini içerdiğini ve Cuma öğleden sonra devam ettiğini söyledi. Bunlar arasında partinin yürütme kurulu üyesi Mohamed Guelwi ve Tunus’un bir banliyösü olan Ben Arous’tan bölgesel parti lideri Mohamed Ali Boukhatim de vardı.
Tunus’ta zaten çalkantılı olan seçim dönemine son olarak toplu tutuklamalar damga vurdu.
Siyasi ilgisizlik yaygın ve ülkenin en önemli muhalif figürleri hapisteyken, Başkan Kais Saied’in uzun zamandır önemli bir meydan okuma olmadan ikinci bir dönem kazanması bekleniyordu. Ancak son birkaç ayda yine de büyük bir çalkantı yaşandı. Saied kabinesinin çoğunu görevden aldı ve yetkililer potansiyel rakiplerinden daha fazlasını tutukladı. Atadığı üyelerden oluşan ülkenin seçim otoritesi, belirli rakipleri 6 Ekim oylamasından uzak tutmak için mahkeme emirlerine meydan okudu. Kampanya sezonu resmi olarak Cumartesi günü başlıyor.
Bu adımlar, insan hakları gruplarının giderek eleştirileri bastırmak için kullanıldığını söylediği tartışmalı bir sahte haber karşıtı yasa kapsamında cumhurbaşkanını eleştiren birçok kişi de dahil olmak üzere gazetecilerin, avukatların ve önde gelen sivil toplum figürlerinin aylarca art arda tutuklanmasının ardından geldi.
İnsan hakları savunucusu, Ulusal Hakikat Komisyonu Başkanı Sihem Bensedrine’nin tutuklanmasının, Tunus’ta yaşanan “demokratik gerilemeyi” vurguladığını yazdı.
Tutuklananların büyük çoğunluğu, Tunus’taki geçiş adaleti sürecinde yer alan partinin üst düzey üyeleriydi. Bu kişiler arasında, Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin 2011 Arap Baharı ayaklanmalarıyla devrilen ilk Arap diktatörü olmasından önceki yıllarda işkence gören Ennahda üyeleri de yer alıyordu.
Avukat Latifa Habbechi, bunların yaklaşık %90’ının Ben Ali ve eski cumhurbaşkanı Habib Bourguiba döneminde hapsedilen kişiler olduğunu ve %70’inin 60 yaşından büyük olduğunu söyledi. Tutuklananların isimlerinin, geçiş adaleti sürecine dahil olan diktatörlük mağdurlarını listeleyen parti belgeleriyle örtüştüğünü ekledi.
Tunus’un küresel çapta beğeni toplayan geçiş adaleti süreci, hükümetin elinde acı çeken mağdurlara yardım etmek için tasarlanmış on yıllık bir girişimdir.
Tutuklamalar, yüzlerce Tunuslunun başkent Tunus’ta protesto gösterileri düzenlemesi ve 6 Ekim seçimleri öncesinde bir polis devleti olarak adlandırdıkları şeyin ortaya çıkmasını kınamasıyla gerçekleşti. Diğer partiler tarafından sert bir şekilde kınandılar.
Tunuslular, 13 Eylül 2024 Cuma günü yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Kais Said’e karşı düzenlenen protestoya katıldı
Eski Ennahda üyesi Abdellatif Mekki’nin liderliğini yaptığı İş ve Başarı Partisi, Cuma günü yaptığı açıklamada, “Bu tutuklamalar, korku yaymayı ve yaklaşan seçimlerde gerçek bir demokratik rekabet şansını ortadan kaldırmayı amaçlayan seçim sürecinin daha da daraltılması ve saptırılmasının bir işareti olarak geliyor” dedi.
2011’den 2014’e kadar Tunus Sağlık Bakanı olarak görev yapan Mekki, avukatlarının siyasi amaçlı olarak kınadığı 2014’teki bir cinayetle ilgili soruşturmanın bir parçası olarak Temmuz ayında da tutuklanmıştı. Tunus seçim otoritesi, idari mahkeme emrine karşı gelerek onu gelecek ayki oy pusulasından uzak tutacağını söyledi.
http://dlvr.it/TDDDxF
