Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte solunum yolu enfeksiyonları konusunda artışlar gözlemlendi. Bu durum, alerjik bünyeye sahip bireyler için özellikle önem taşıyor. Prof. Dr. Tuna Demirdal, enfeksiyon olarak düşünülen ancak aslında alerjik kökenli hastalıkların yaygınlaştığını vurguladı. “Alerjik rinit ve sinüzit bu dönemde sıkça karşılaşılan rahatsızlıklardır. Özellikle ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde, çeşitli bitkilerin polenleri alerjiye yatkın kişilerin şikayetlerini artırmakta. Bu tür durumlar enfeksiyon gibi görünse de, aslında alerjik reaksiyonlardır” dedi.
Sıcaklık Değişimlerine Adaptasyon Zor Oluyor
Mevsim geçişlerinin vücut üzerinde yarattığı olumsuz etkiler de göz ardı edilmemeli. Prof. Dr. Demirdal, ani sıcaklık düşüşlerinin vücudun bu değişikliklere uyum sağlamasını zorlaştırdığını belirtti. “Normal vücut sıcaklığı 36-37,2 derece arasında değişir. Ancak aniden sıcaklığın düşmesi, solunum yollarındaki bariyerlerin işlevini olumsuz etkileyebilir. Dışarıdan giren gözle görülmeyen mikroorganizmalar, virüsler ve bakteriler, öncelikle burun bölgesinde kontrol altına alınır. Ancak soğuk havalarda bu solunum epitel hücreleri tam anlamıyla işlev göremez. Bağışıklık sistemimiz zayıflar. Örneğin, hava sıcaklığı 20 dereceden 15 dereceye düştüğünde, vücudun bu değişime adapte olması güçleşir. Bu durumda, dışarıdan gelen mikroorganizmalarla mücadele etmek daha zor hale gelir. İnsanlar ani soğuk havalara uyum sağlayamaz ve eski alışkanlıklarına devam ettiklerinde, bu da vücut sağlığını olumsuz etkileyebilir” diye ifade etti.
Sürekli İlaç Kullananlar Dikkatli Olmalı
Soğuk havaların etkisiyle kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tuna Demirdal, pastane, kafe ve kıraathane gibi sosyal alanların mutlaka havalandırılması gerektiğini söyledi. “Bu tür yerlerde bakteriler ve virüsler daha kolay yayılabilir. Hasta bir kişi, yalnızca yarım saat boyunca bulunduğu bir ortamda birden fazla kişiyi enfekte edebilir. Bu nedenle, sık sık odaların havalandırılması önemlidir. Ayrıca, okullar gibi toplu vakit geçirilen yerler de çocuklar için risk oluşturabilir. Özellikle kronik akciğer veya kalp hastalığı olanlar, nörolojik rahatsızlıkları bulunan bireylerin daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bu kişiler genellikle birden fazla ilaç kullanmakta ve bu da şikayetlerin artmasına neden olabilir. 75 yaş ve üstü bireyler ile sürekli ilaç kullanan herkesin, enfeksiyonlardan korunma konusunda dikkatli olması gerekmektedir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında, enfeksiyonlarla mücadele zorlaşır ve diğer sağlık sorunlarında artış görülebilir. Bu nedenle, bu tip rahatsızlıkları olan kişilerin daha fazla önlem alması şarttır.” açıklamasında bulundu.
Soğuktan Korunun!
http://dlvr.it/TDhrl7
