RayHaber

OtonomHaber

RaillyNews

BlauBahn

TeleferikHaber

Merhaba İzmir

KamuHaber

Antalya’da Eğitim Müfredatı ve Öğrenci Sorunları Üzerine Protestolar

Yeni Müfredat Üzerine Protestolar




Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli uygulaması açıklandığında, müfredatın laiklik ve bilimsellikten uzak olduğu iddialarıyla çeşitli itiraz ve protesto eylemleri düzenlendi. Bu eylemlere Eğitimsen Antalya Şubesi ve Veli-Der Antalya Şubesi de katıldı. Her iki grup, yeni müfredatın hayata geçirilmesi konusunda ısrar edilmesi durumunda sivil itaatsizlik ve boykot eylemlerine başvuracaklarını ifade ediyor.


Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, Bakanlığın uygulamaya koyacağı ve “Maarif Modeli” adını verdiği müfredat hakkında şunları söyledi: “Peygamberin hayatı dersi, seçmeli ama zorunlu. Öğrenci, başka bir seçmeli ders olmadığı için bu dersi almak zorunda kalıyor. Müfredatta din ağırlıklı dersler var. Eğitim, giderek daha dinselleşiyor.”


Çalışan Velilerin Boykot Hakkı




Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, çocuklarını okula göndermeme haklarının bulunduğunu vurgulayarak, “Korku imparatorluğu var, çocukları koruduğumuzu düşünerek sessiz kalan veliler var. Ancak geçim derdi ve hayat mücadelesi, velilerin çocuklarının eğitim içeriğine odaklanmasını engelliyor. Bu, bir beka sorunu. 9 Eylül’de ders zili değil, aslında tehlike çanları çalıyor.” dedi. Koç, çalışan velilerin boykot eylemlerine katılmakta zorlanacaklarının farkında olduklarını belirterek, “Çocuklarımızın daha iyi eğitim alması, daha iyi beslenmesi ve daha iyi gelişmesi için çalışıyorsak, ama çalışmamızın karşısında bunu alamıyorsak, mücadele etmeliyiz.” diye ekledi.


Savaşla Gelen Yabancı Öğrencilerin Eğitimi




Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle her iki ülkeden gelen göç ile Suriye savaşından kaynaklanan göçle yoğun bir şekilde karşı karşıya kaldı. Alanya, Gazipaşa, Konyaaltı ve Muratpaşa ilçelerine yoğunlaşan bu göç, Kepez, Aksu ve Döşemealtı ilçelerinde de etkili oldu. Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, sınıflarda anadili Türkçe olmayan ve savaş travması yaşamış çok sayıda öğrenci bulunduğunu belirterek, “Öğretmenler, bir yandan Türkçe öğretmeye çalışıyor, diğer yandan kültürü aktarıyor, diğer yandan da öğrencinin müfredattan ve sınıf arkadaşlarından geri kalmamasını sağlamaya çabalıyor. Bu yabancı öğrencilerin eğitimi konusunda bakanlığa rapor sunduk. Öğretmenlere, öğrencilere ve velilere, onların özel koşullarına göre bir eğitim uygulaması yapılması, öğretmenlere kültürlerarası iletişim ve yabancı öğrencilerin eğitimi konusunda bir formasyon verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.


Antalya’da Okul Masraflarını Veliler Karşılıyor




Antalya Kent Konseyi Eğitim Komisyonu Başkanı Memduh Sami Taner, göçlerle birlikte sınıflardaki öğrenci sayısının arttığını ve mevcut okullarda yeterli bütçe olmadığını belirterek, “Hijyen sorunları, özellikle tuvalet ve lavabo gibi alanlarda önemli boyutlara ulaştı. Bu durumu raporladık.” açıklamasında bulundu. Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç da Antalya’daki okullardaki altyapı yetersizliğine dikkat çekerek, “Veli olarak çocuğumun hijyenik ve güvenli bir okulda eğitim almasını istiyorum. Bakan, bağış toplamak suçtur derken, ödenek göndermeyerek velilerle öğretmenleri karşı karşıya getiriyor. Güvenliği sağlaması gereken veli değildir. Bağış toplayan okul müdürleri suç işliyor deniyor. Ancak bir okul müdürü, devletten hiç ödenek almadığında okulun tüm ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalıyor. Veliler, kendi imkanlarıyla bu eksiklikleri gidermeye çalışıyor.” dedi. Koç, “O zaman bizim vergilerimiz nereye gidiyor?” sorusunu yöneltti.


Ev Sahibiyle Davalık Olan Öğretmenler ve Ulaşım Sorunları




Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’nin en pahalı şehirlerinden biri olan Antalya’da, hem turizm hem de iç-dış göç nedeniyle kira ve ulaşım ücretleri sürekli artış gösteriyor. Resmi okullarda en kısa mesafe için servis ücreti aylık 1700 TL’den başlarken, üniversite çevresindeki 1+1 dairelerin kirası ise en düşük 9 bin liradan başlamaktadır. Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, Antalya’nın öğretmenlerin atanmak istediği bir şehir iken, artık artan ev kiraları nedeniyle sendika üyesi birçok öğretmenin ev sahipleriyle davalık durumda olduğunu belirtti. Öztürk, belediye tarafından toplu taşıma ücretlerinde öğretmenlere yapılan indirimin sadece 1 TL olduğunu ifade ederek, Antalya’nın öğretmenlerin en pahalı toplu taşıma hizmetine sahip şehirlerden biri olduğunu vurguladı. “Devlet Su İşleri, Kaymakamlık gibi kamu kurumlarında lojman ve yemek desteği alan kamu personelinin öğretmenlere göre ayrıcalığı nedir?” diye sordu.


Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, iki çocuğu olan bir velinin maaşının sadece beşte birinin servis ücretine gittiğini belirterek, yoksulluk nedeniyle okul terkinin Eğitim İzleme Reform Girişimi’nin verilerine göre geçtiğimiz yıl yarım milyona ulaştığını hatırlattı. Koç, okul terkinin suça karışan çocuklar, çocuk işçiler ve çocuk gelin sayısındaki artışla sonuçlandığını dile getirdi. Devletin daha önce verdiği ancak tasarruf tedbirleri kapsamında vazgeçtiği okullarda bir öğün yemek uygulamasının tekrar hayata geçirilmesini talep eden Koç, “21-22 Eylül’de Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu olarak ‘Ücretsiz Okul Yemeği Hemen Şimdi!’ temasıyla akademisyenlerin, bilim insanlarının, eğitim sendikalarının ve STK’ların katılacağı bir çalıştay düzenleyeceğiz.” dedi.


Cemaat Yurtları ve Barınma Sorunları




Antalya’da 120 bine yakın üniversite öğrencisi bulunuyor. Ancak bunların yalnızca 15 bine yakını KYK yurtlarında kalabiliyor. Geri kalan 100 bin öğrenci barınma sorunu ile karşı karşıya. Akdeniz Üniversitesi’nden edinilen bilgilere göre, sadece geçen sene kaydını tamamen sildiren öğrenci sayısı 2 bin 80. Barınma maliyetlerinin artmasının öğrencileri cemaat yurtlarına yönlendirdiğini belirten Öztürk, “Antalya’da pek çok cemaat yurdu mevcut. Alanya bir cemaatin, Kepez başka bir cemaatin, Kumluca ve Korkuteli ise başka cemaatlerin etkisi altında. Bu yurtlara el konulmalı. Öğrenci, kendi özgürlüğünü yaşamak istiyor; ancak parası olmadığı için cemaatlerin dayatmalarına maruz kalıyor. Bu durum, öğrencinin psikolojisini olumsuz etkiliyor.” ifadesinde bulundu.


Kampüs Dışında Yaşamayan Öğrenci Profili




Antalya Kent Konseyi Eğitim Komisyonu Başkanı Prof. Memduh Sami Taner, kampüste kalan öğrencilerin parası olmadığı için kampüsten dışarı çıkmadığını belirterek, “Öğrencilerin kampüsten ayrılamama sorunu var. Kentin kültürel etkinliklerine katılmalarını sağlamalıyız. Öğrenciler, orkestraları izlemeli, tiyatrolara gitmeli, gençlik söyleşilerine ve diğer etkinliklere katılmalı. Sosyalleşen bir üniversite bireyi inşa etmek, sadece kampüste olmaktan geçmez. Kampüste yemek ucuz, yaşam daha kolay; ama bu durum, yurtta kalan bir öğrencinin dışarı çıkmamasına neden oluyor.” diye konuştu. Taner, “Devlet yurtlarındaki yemeklerin kampüsteki yemekhaneye göre daha pahalı olabileceğini de unutmamak gerekir. Öğrenciler, haftaiçini iple çekiyorlar, çünkü kampüste yemek ve yaşam daha ekonomik.” dedi.


http://dlvr.it/TCxXd7
© Yayınlanan haber ve fotoğrafların tüm hakları SUCUDO Ltd firmasına aittir. © Sitede yayınlanan yazıların hiçbiri telif hak sahibinin izini alınmadan yayınlanamaz. Designed & SEO by Levent Özen | Copyright © Bulmaca Cevap | 2011-2024