Kamala Harris’in Ekonomi Politikaları
ABD’de yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde, Demokratların adayı Kamala Harris, seçim kampanyası kapsamında bulunduğu North Carolina’da önemli açıklamalarda bulundu. Başkan seçilmesi durumunda, ilk 100 günde öncelik vereceği ekonomi politikalarını detaylandıran Harris, tüm Amerikalılar için maliyetleri düşürmeyi ve ekonomik güvenliği artırmayı hedeflediğini vurguladı.
Covid-19 salgını sırasında yaşanan tedarik zinciri kesintilerinin fiyat artışlarına yol açtığını anımsatan Harris, bu süreçte tedarik zincirlerinin iyileşmesine rağmen fiyatların hala yüksek olduğunu belirtti. Bu duruma müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizen Harris, planının, krizleri fırsata çeviren ve kuralları ihlal eden “fırsatçı şirketler” için yeni cezalar öngördüğünü ifade etti. Aynı zamanda, kurallara uygun hareket eden küçük gıda işletmelerinin destekleneceğini de ekledi.
Harris, gıda sektörünün rekabetçi hale gelmesi için gerekli adımları atacaklarını ifade ederek, rekabetin ülke ekonomisinin can damarı olduğuna inandığını kaydetti. Daha fazla rekabetin, Amerikalılar için daha düşük fiyatlar anlamına geleceğini dile getirdi. Ayrıca, Amerikalılar için ev sahibi olmanın yalnızca bir finansal işlemden ibaret olmadığını, birçok bölgede ciddi bir konut sıkıntısı yaşandığını vurguladı.
Başkan olduğunda konut inşaatları için endüstri ile işbirliği yapacağını belirten Harris, eyalet ve yerel düzeyde bürokrasiyi azaltmayı planladıklarını ifade etti. Ekonomik planını Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump‘ın planı ile kıyaslarken, “Donald Trump, milyarderler ve büyük şirketler için mücadele ediyor. Biz ise çalışan ve orta sınıf Amerikalılara paralarını geri vermek için mücadele edeceğiz.” dedi.
Trump’ın orta sınıfın maliyetlerini düşürmek için ciddi bir plan sunmadığını öne süren Harris, “Bu seçimde bir tercih var. Donald Trump’ın orta sınıfı mahvetme, çalışan insanları cezalandırma ve milyonlarca Amerikalı için yaşam maliyetini artırma planları. Diğer taraftan, başkan seçildiğimde yapacağımız şey, maliyetleri düşürmek, ailelerin mali açıdan güvenliğini ve istikrarını artırmak, çalışan ve orta sınıf Amerikalılar için fırsatları genişletmek olacak.” şeklinde konuştu.
Amerikalılar için maliyetleri düşürmek, Harris’in kampanyasının en önemli önceliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Harris’in ekonomi politikaları arasında, market ürünleri ile reçeteli ilaçların maliyetlerini düşürmek, uygun fiyatlı konutların artırılması ve orta sınıf için vergilerin azaltılması yer alıyor. Bu doğrultuda, gıda ve market ürünlerinde fiyatların fahiş şekilde yükseltilmesini yasaklamaya yönelik bir yasa için Kongre ile işbirliği yapılması planlanıyor.
Gıda ürünlerinde maliyetleri düşürme planlarının yanı sıra, ilaç şirketlerine karşı da sert önlemler alınması hedefleniyor. ABD’de önümüzdeki 4 yıl içinde 3 milyon yeni konut inşa edilmesi amaçlanırken, konut inşaatını teşvik etmeye yönelik vergi destekleri sağlanması öngörülüyor. Ayrıca, ilk kez konut satın alacaklar için 25 bin dolara kadar peşinat desteği verilmesi planlanıyor.
Bunların yanı sıra, kira desteğinin genişletilmesi ve Wall Street yatırımcılarının toplu konut satın almalarının engellenmesi hedefleniyor. Yeni doğan çocuğu olan ailelere yönelik vergi indiriminin 6 bin dolara kadar çıkarılması da planlar arasında yer alıyor.
http://dlvr.it/TC1jyL