Ortaokul ve lise yıllarında gördüğümüz biyoloji derslerinden aşina olduğumuz üzere kolajen; vücut adına hayati önemiyle dikkat çeker. Bilhassa cilt sağlığının korunmasını sağlar. Cilde esneklik vermesi, sıkılaştırması, cilt elastikiyetini sağlaması gibi çeşitli işlevleri mevcuttur. Bunun yanı sıra, kolajen; kas ve iskelet sağlığını da olumlu anlamda etkiler.
Kolajen; vücudun kendisi tarafından üretilen bir proteindir. Üretimi; her ne kadar 25 yaşına kadar olan süreçte düzenli olarak artsa da bir süre sonra kolajen üretiminin azalmaya başladığını söylemek mümkündür. Bu durum; beraberinde birçok sorunu ortaya çıkarır. Bilhassa menopoz sonrası dönemde her yıl yüzde beş oranında azaldığını söylemek gerekir. İnsanlar; kolajen eksikliğinin ortaya çıkardığı olumsuz durumlardan kurtulmak adına kolajen takviyesi kullanmaya karar verirler. Fakat, kolajen takviyesi kullanma sürecinde bazı hususlara dikkat edilmelidir.
Kolajen Takviyesi Seçimi Nasıl Olmalı?
Piyasada farklı markaların kolajen takviyesi ürünlerine rastlanır. Ancak, kolajen takviyesi seçimi esnasında bilinçli bir tüketici gibi davranılmalıdır. Bu noktada, aşağıdaki hususlara dikkat etmenin şart olduğunu dile getirebiliriz.
· Her şeyden önce, kolajen türlerinin özellikleri öğrenilmelidir. Kağıt üzerinde 28 farklı tipte kolajen yer alır. Ancak, vücutta bilhassa Tip1, Tip2, Tip3, Tip5 ve Tip10 kolajen bol miktarda bulunur. Hatta, vücuttaki kolajenin yüzde 90’ının Tip1 kolajen olduğunu ifade edebiliriz. Tip2 kolajen ise eklem kıkırdağında bulunur. Tip3 kolajen; hem cilt hem de uterus ve kan damarlarında yer alır. Piyasadaki kolajen türlerinin içeriğinde genellikle Tip1, Tip2 ve Tip3 kolajen mevcuttur. Bilhassa cilt sağlığına etki etmesi adına kolajen takviyesi satın almak istiyorsanız tercihiniz Tip1 kolajen olmalıdır. Bunun yanı sıra, hem cilt hem de eklem sağlığı konusunda faydasını görmek istiyorsanız aynı anda Tip1, Tip2 ve Tip3 kolajen içeren takviyeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca, yalnızca eklem sağlığı için hazırlanan takviyelerde Tip2 kolajen mevcuttur.
· Kolajenin içeriği kadar molekül büyüklüğü de önemlidir. Bilhassa molekül ağırlığının az olup olmaması ile ilgilenilmelidir. Çünkü, molekül ağırlığı az olduğu takdirde ürünün biyoyararlanımı artar.
· Kolajen takviyesi kullanmaya karar veren insanlar; ikileme düşerler. Önlerinde hem balık hem de sığır kolajeni olmak üzere iki farklı seçenek vardır. Her iki kolajenin de çok sayıda benzer özelliği vardır. Her şeyden önce, her ikisinin de yirmi farklı aminoasit içerdiğini söylemek gerekir. Bunun yanı sıra, balık kolajeni daha çok Tip1 kolajenden oluşur. Sığır kolajeni; hem Tip1 hem de Tip2 kolajen içerir. Sığır kolajenini bulmak; balık kolajenine kıyasla daha kolaydır. Bu yüzden, sığır kolajeni; daha uygun fiyatlarla satılır. Bunun yanı sıra, insanlar; hem dini hem de kültürel sebeplerden dolayı balık kolajenini tercih edebilirler.
· İnsanlar; kolajen takviyelerini bir uzmana danışarak C vitamini takviyesi ile beraber de kullanabilirler. Bunun yanı sıra, kolajenin içerisinde C vitamini de bulunabilir.