Bugün teknoloji ve bilimin yaratmış olduğu metal dedektörleri tarihimizi anlamamıza yardımcı olacak bir buluş olarak gelişmelerine devam ederken savunma sanayisinde de kullanılarak -mayın arama dedektörleri- Birinci Dünya Savaşından günümüze kadar can kayıplarını azaltmaya devam etmektedir. Özellikle gelişmiş ülkeler metal dedektörlerinden ya da altın dedektörlerinden yararlanarak kültürlerini dünyaya tanıtma fırsatı elde etmektedir. Metal dedektörleri kullanıcıları tarafından bulunmuş bazı muazzam tarihi eserlere örnek vermek gerekirse bu Staffordshire definesi olabilir. Staffordshire definesine 3.285 milyon pound değer biçilmiş ve define Birmingham Müzesi tarafından metal dedektör kullanıcısından satın alınmıştır. Bir başka örnek ise Ringleme Kupası olabilir bu kupaya 270 bin Sterlin değer biçilmiş ve bu altın kupa British Müzesi tarafından yine eseri bulan metal dedektör kullanıcısından satın alınmıştır. Örnekleri çoğaltmak istersek eğer, Batı Bagborough definesine ise 40 bin 650 Sterlin ödeme yapılarak Somerset Müzesi tarafından metal dedektör kullanıcısından satın alınmıştır. Türkiye özelinde bakmak gerekirse, yıllık tarihi eser kaçakçılığından elde edilen gelir 50 milyon Euro civarındadır. Bunun sebebi Türkiye’de gerçekleştirilen legal veya illegal kazılardan çıkan eserlerin devlet veya müze tarafından diğer ülkeler gibi satın alınmamasından kaynaklı olabilir. Özellikle metal dedektör kullanıcıları tarafından kaçak kazılar sonucunda çıkartılan kıymetli birçok eser kültür bakanlığı tarafından kültür varlığı statüsüne sokulduğu için metal dedektör kullanıcılarına parası ödenmemektedir. Özellikle 2863 sayılı kanunda gerekli düzenlemeler yapıldığı takdirde bu durum ortadan kalkmış olacaktır. Bu tür kanunların düzenlendiği ülkeler mevcuttur örneğin 1996 Hazine yasası İngiltere parlamentosu tarafından yürürlüğe sokulmuştur. Tarihi eseri bulan kişi satmak isterse eğer devlete veya müzelere satabilir. genellikle birbirini küçümseyen dedektörcüler ve arkeologlar arasındaki ilişkilerin çözülmesine katkıda bulunmaktadır. Çünkü arkeologlardan çok daha fazla metal dedektör kullanıcılarının bu tür eserleri buldukları ve çıkarttıkları bilinen bir gerçektir. Şuan da müzelerde sergilenen eserlerin birçoğu metal dedektör kullanıcılarından yakalanan eserlerdir. Ruhsatlı kazıların kolaylaştırılması, ruhsatlı kazılarda çıkan eserlerin tarihi ne olursa olsun parasının bulan kişiye veya kazı sahibine ödenmesi tarihi eser kaçakçılığını ortadan kaldıracaktır.
Türkiye’de birçok metal dedektör kullanıcısı diğer gelişmiş ülke vatandaşları gibi halk arkeolojisini para kazanma amacı ile icra etmektedir. Para kazanma bölümünü legal hale getirebilirsek hiçbir metal dedektörü kullanıcısı tarihi eser kaçakçılarına eser satmayacaktır.