Mundar,
Farsça, Murdar.
Pis. Kirli.
Mülevves.
Bulaşık, bulaştırılmış.
Temiz olmayan.
Arapça mundar, ملوث
Kirli.
İslamiyetin gösterdiği kaidelere uygun olmıyarak kesilmiş hayvan.
Cenabet,
Cinsel birleşmeden sonra yıkanmamış (kimse).
Dini kurallara uygun olarak kesilmemiş olan (hayvan).
Halk dilinde, murdar.
Pis, sevimsiz.
Bir şeyi ziyan etmek, bozmak,
Bazı yörelerde, mındar da denir. Eti yenmez, mısmıl olmayan hayvan demektir.
Murdar getmek deyimi, eti yenilen hayvanların kesimden önce öldüğünü ifade ediyor.
Azerice iğrenç,
Mısmıl,
Halk dilinde, Musmul,
Arapça, mısmıl, طاهر
Beğenilen yada iyi yapılması istenen anlamındadır.
Eti yenilebilen, murdar olmayan (hayvan).
Murdar olmayan.
Makbul, helal.
Farsça, Murdar.
Pis. Kirli.
Mülevves.
Bulaşık, bulaştırılmış.
Temiz olmayan.
Arapça mundar, ملوث
Kirli.
İslamiyetin gösterdiği kaidelere uygun olmıyarak kesilmiş hayvan.
Cenabet,
Cinsel birleşmeden sonra yıkanmamış (kimse).
Dini kurallara uygun olarak kesilmemiş olan (hayvan).
Halk dilinde, murdar.
Pis, sevimsiz.
Bir şeyi ziyan etmek, bozmak,
Bazı yörelerde, mındar da denir. Eti yenmez, mısmıl olmayan hayvan demektir.
Murdar getmek deyimi, eti yenilen hayvanların kesimden önce öldüğünü ifade ediyor.
Azerice iğrenç,
Halk dilinde, Musmul,
Arapça, mısmıl, طاهر
Beğenilen yada iyi yapılması istenen anlamındadır.
Eti yenilebilen, murdar olmayan (hayvan).
Murdar olmayan.
Makbul, helal.