Türk Demiryolu Tarihinin İlk Milli Lokomotifleri Bozkurt ve Karakurt.
Bozkurt ve Karakurt isimli ilk yerli lokomotiflerimiz şu an emekliye ayrılmış, ziyaretçilerini bekliyorlar…. Eğer Eskişehir’de sanayinin gelişmesi bir efsaneye konu olmuş olsaydı, herhalde başlangıçta, ”Eskişehir denen ilde gözün alabildiği kadar ufka uzanan sulak ve verimli topraklar vardı” diye başlar ve şöyle devam ederdi: “…Günün birinde bu zengin toprakları iki demir çubuk ikiye böldü ve kızgın buhar soluyan bir demir araba bu çubuklar üzerinden geçip gitti. O zaman insanlar bir de baktılar ki, bu demir arabanın sayesinde ıraklar eskisi kadar ırak değil; yer değişmiş, gök değişmiş, insanlar değişmiş, yeni yeni işler yapmaya başlamışlar…” 1894’de İstanbul-Bağdat Demiryolunun Eskişehir’den geçmesi hiçbir zaman böyle bir efsaneye konu olmadı; ancak, bölgenin sosyo-ekonomik yapısı üzerinde önemli bir etken olduğu ve bölgede sanayileşme evresinin başlamasında ve gelişmesinde büyük bir itici güç olduğu tartışma götürmez.
Dünyada ilk kez 1825 yılında İngiltere’de başlayan ve 25 yıl içinde tüm Avrupa’da yayılan demiryolu ulaşımının, toprakları 3 kıtaya yayılan Osmanlı İmparatorluğuna girişi diğer birçok teknolojik yeniliğe göre çok erken olur, ne var ki, 1866 yılında Osmanlı’nın geniş toprakları üzerindeki demiryolu hattının uzunluğu sadece 519 km’dir. Üstelik bu hattın sadece 1/3’lük bölümü Anadolu toprakları üzerinde, 389 km’lik bölümü Köstence-Tuna ile Varna-Rusçuk arasında yer alır. Osmanlı Hükümeti, Haydarpaşa’yı Bağdat’a bağlamayı, dolayısı ile Hindistan’ı Avrupa ile birleştirecek olan hattın İstanbul’dan geçirilmesini düşünmektedir. XIX.yüzyıl sonlarında 1886 yılı içinde bu çerçevede, Anadolu-Bağdat hattının Marmara Denizi havzasına isabet eden Haydarpaşa-İzmit kısmı inşa edilerek hizmete açılır. 8 Ekim 1888 tarihli fermanla bu hattın İzmit-Ankara kısmının inşaat ve işletme imtiyazı Anadolu Osmanlı Şimendifer Kumpanyası’na verilir.15 Şubat 1893 tarihinde aldığı diğer bir imtiyazla Alman sermayesi ile kurulan aynı kumpanya Eskişehir-Konya, Alayunt-Kütahya kısımlarını inşa ederek işletmeye açar. 31 Ağustos 1893 yılında Eskişehir’den Konya’ya doğru başlayan inşaat, 29 Temmuz 1896 yılında Konya’ya varır.
1894 yılında bu çalışmalar sırasında Almanlar tarafından Anadolu-Bağdat demiryolu ile ilgili olarak buharlı lokomotif ve vagon tamiri ihtiyacını karşılamak üzere Eskişehir’de Anadolu-Osmanlı Kumpanyası adı verilen küçük bir atölye kurulur. Böylece bugünkü TÜLOMSAŞ’ın temeli atılmış olur. Burada küçük çaplı lokomotif, yolcu ve yük vagonu tamiratı yapılmakta, o günlerde lokomotiflerin kazanları onarılmak için Almanya’ya gönderilmekte ve bütün yedek parçalar ithal edilmekteydi. karakurt İlk lokomotif doğuyor; “KARAKURT” raylar üstünde. 1958 yılında, Eskişehir Cer Atölyesi, Eskişehir Demiryolu Fabrikası adıyla yeni ve büyük hedefler için organize edilir. Bu hedef ilk yerli lokomotifi imal etmektir ve 1961 yılında, Türk işçi ve mühendislerinin şeref anıtı Fabrikada istim tutar. Bu, 1915 beygir gücünde, 97 ton ağırlığında, 70 km/h hız yapabilen ilk Türk buharlı lokomotifi KARAKURT ‘tur. 4 Nisan 1957’de Eskişehir’de (Çukurhisar) Çimento Fabrikası açılma merasiminde bulunan Başvekil Sayın Adnan MENDERES, 5 Nisan’da Devlet Demiryolları Cer Atölyesine şeref vermiş ve Fabrikaların bütün müştemilatı ile bilhassa Çırak Okulunu gezerek tetkik etmiş, sanatkarlarla, İşçi Sendikaları ve Federasyon Heyetleri ile de hasbıhalde bulunmuşlardır. Daha sonra, halka, treni ve demiryolunu sevdirmek amacıyla o yıl Ankara Gençlik Parkında işletilecek olan “ Mehmetçik” ve “ Efe” adlı minyatür trenlerin, hazırlanmış bulunan lokomotiflerinden birine binerek gezmiş ve çok beğenerek “ Bu lokomotifin büyüğünü sizden istesem yapabilir misiniz?” demiştir. 1958 yılında, Eskişehir Cer Atölyesi, Eskişehir Demiryolu Fabrikası adıyla yeni ve büyük hedefler için organize edilir. Bu hedef ilk yerli lokomotifi imal etmektir ve 1961 yılında, Türk işçi ve mühendislerinin şeref anıtı Fabrikada istim tutar. Bu, 1915 beygir gücünde, 97 ton ağırlığında, 70 km/h hız yapabilen ilk Türk buharlı lokomotifi KARAKURT ‘tur. bozkurt
Bozkurt, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na ait o zamanki ismi Sivas Demiryolu Fabrikaları olan Tüdemsaş firması tarafından üretilen ilk Türk lokomotifinin ismi. Sivas Cer Atölyesi, Sivas Demiryolu Fabrikası ismini alarak yerli lokomotif ve yük vagonu üretmek üzere tekrardan organize edilmiştir. Bu reorganizasyon çalışmasından sonra 1959 senesinde yapım çalışmalarına başlanan ve tamamı, Türk işçi ve mühendislerinden oluşan takım tarafından çok kısa bir sürede bitirilen Bozkurt Lokomotifi 1961’de hizmete girmiştir. Aynı dönemde Eskişehir’deki Tülomsaş firması tarafından Karakurt (lokomotif) Karakurt Lokomotifi de hizmete girmiştir. Bu 2 lokomotifin en büyük özellikleri ilk yerli Türk lokomotifleri olmasıdır. Sivas’ta Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayii A.Ş Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayii A.Ş’de (TÜDEMSAŞ) 56202 seri numarası ile üretilen Türkiye’nin ilk yerli lokomotifi olan Bozkurt, 1961’de demir yollarında hizmet vermeye başladı. 25 sene demir yollarında aralıksız sefer yapan lokomotif, teknik ömrünü doldurması sebebiyle kurum tarafından emekliye sevk edildi. Üretildiği fabrika önünde kurulan rayların üzerine konulan Bozkurt, fabrikaya gelen ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler buradan ayrılmadan mutlaka lokomotifin önünde anı fotoğrafı çektiriyor. Hatıra fotoğrafı çektirenlerin arasında birçok bakan, milletvekili ve bürokrat da bulunuyor.
Buhar tazyik kazanı, boş ağırlık, işletme, sürtünme ağırlığı, çekme kuvveti gibi özelliklerin fabrikanın önünde hazırlanan bir yazı ile anlatılmış olduğu lokomotif, üretilmiş olduğu günden şimdiye kadar geçen zamanı ise önüne konulan tabelada kendi duygularıyla şöyle değerlendiriyor: “Ben Sivas demir yolu fabrikalarında Türk işçi ve mühendisinin el birliği’yle imal ettiği Bozkurt adlı 56202 nolu tamamen yerli ilk lokomotifim. 20 Kasım 1961’da TCDD’nin hizmetine girdim. Güzel yurdumu arkamda binlerce ton yükle doğudan, batıya, kuzeyden, güneye yüzlerce defa geçtim. Hizmet sırasında geçirdiğim sayısız rahatsızlık demir yolu personelince iyileştirildi. Yaklaşık 25 senelik hizmetin sonunda ekonomik ve teknik ömrümü doldurduğum gerekçesi’yle emekli oldum. İmal edildiğim, ismi sonra değiştirilen ve gelişen TÜDEMSAŞ’ta 25 sene hizmet ettiğim raylarımın üstüne oturttular, boyadılar, bir gelin gibi süslediler. Etrafım çiçek ve çimenlerle donatıldı. Bulunduğum yerden kuşların cıvıltısı içerisinde , üretimi ve onarımı yapılan vagonların servise verilişini mutlulukla seyrediyorum. Rahatım, mutluyum, ilginize teşekkür ediyorum.”