Kazak Abdal,
Asıl adı Ahmed.
XVII. yüzyıl halk şairi.
Taşlamalarıyla ünlü bir Bektaşi şairi.
Bazı kaynaklarda Romanya Türkleri’nden olduğu ve sakalını tıraş ettiği için "Kazak" mahlasını aldığı yazılır. Şiirlerindeki yergiler zaman zaman küfür düzeyine varır.
Zahid denilen softalarla, medreselileri sert biçimde eleştirir. Yalın ve sade bir dille yazdığı şiirleri hiciv örnekleriyle doludur. Günümüzde şiirleri hala güncelliğini korumaktadır.
Bektaşi şairlerinden olan Kazak Abdal, Denizli'deki dergahında yatmaktadır.
Bahse konu şiiri şöyledir;
Eşeği saldım çayıra
Otlaya karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra
Yoranın da avradını
Münkir münafıkın soyu
Yıktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de avradını
Derince kazın kuyusun
İnim inim inilesin
Kefen dikmeye iğnesin
Verenin de avradını
Dağdan tahta indirenin
Iskatına oturanın
Hizmetini bitirenin
İmamın da avradını
Müfşidin bir de gammazın
Malı vardır da yemezin
İkisin meyyid namazın
Kılanın da avradını
Kazak Abdal söz söyledi
Cümle halkı dahleyledi
Sorarlarsa kim söyledi
Soranın da avradını