Latince autos kendi ve kratos erk kelimelerinden otokrasi.
Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi.
Bütün siyasi kudreti elinde bulunduran yönetim biçimi.
Egemenlik kullanımında sınırlama ve denetimin olmadığı, iktidarın kendinden başka hesap vereceği muhatabının bulunmadığı, yönetimin kişi ya da grubun elinde toplandığı yönetim şekli.
Monarşik yönetiminin Anayasal sınırlamaları olmayan şeklidir.
Mutlakiyyet, hükümdar otoritesinin hiçbir şekilde tahdit edilmemiş olması hali.
İktidar erkinin -hükümdarın tüm siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimidir.
Yönetim miras yoluyla kalmamış kişi tarafından ele geçirilmiştir. Yönetimi ele geçiren kişi otokrattır. Bu tür rejimlerde yönetimlerin halk adına karar vermesidir. Her şey iyi, doğru ve güzeldir ve herkes kabul etmek zorundadır. Sivil otorite halka karşı hiçbir hukuk kuralı tanımaz. Bu sistemdeki devlet yapısı polis devleti denilen yönetim biçimidir. Demokrasi adına töneticinin emirlerini yerine getirmek için çalışan memurlar tarafından hiçbir hukuk kuralına bağlı olmadan halka uygular. Yönetici kendisini hükümdar gibi görür. Yöneticinin emirleri sanki bir hukuk kuralı olarak kabul edilerek uygulanır. Halkın kayıtsız şartsız bu kurallara uyması gerekiyor. Aksi halde çok şiddetli uygulamalarla bu kurallar kabul ettirilir. Mülkü polis devleti korur. Bu yönetim biçimi hukuk devleti düşüncesine zıttır. Hükümdar, demokrasi diyerek devlet adına yetkilerini kullanırken yalnızca Allaha ve yoktur ama varsa vicdanına karşı sorumludur. Monarşinin bir çeşididir. Otokrasinin bir ileri aşamasında monarşi başlar. Demokrasinin giderek bittiği yönetimdir. Eski İspanya'daki Franco yönetimi güzel bir örnektir.
Yukarıdaki Clay Bennet 'in karikatürü otokrasi-teokrasi-demokrasi arasındaki yakın ilişkiyi ifade eder. Bu yönetim sistemleri arasında geçiş çok kolaydır. Hepsi birbirini içerir.
Bütün siyasi kudreti elinde bulunduran yönetim biçimi.
Egemenlik kullanımında sınırlama ve denetimin olmadığı, iktidarın kendinden başka hesap vereceği muhatabının bulunmadığı, yönetimin kişi ya da grubun elinde toplandığı yönetim şekli.
Monarşik yönetiminin Anayasal sınırlamaları olmayan şeklidir.
Mutlakiyyet, hükümdar otoritesinin hiçbir şekilde tahdit edilmemiş olması hali.
İktidar erkinin -hükümdarın tüm siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimidir.
Yönetim miras yoluyla kalmamış kişi tarafından ele geçirilmiştir. Yönetimi ele geçiren kişi otokrattır. Bu tür rejimlerde yönetimlerin halk adına karar vermesidir. Her şey iyi, doğru ve güzeldir ve herkes kabul etmek zorundadır. Sivil otorite halka karşı hiçbir hukuk kuralı tanımaz. Bu sistemdeki devlet yapısı polis devleti denilen yönetim biçimidir. Demokrasi adına töneticinin emirlerini yerine getirmek için çalışan memurlar tarafından hiçbir hukuk kuralına bağlı olmadan halka uygular. Yönetici kendisini hükümdar gibi görür. Yöneticinin emirleri sanki bir hukuk kuralı olarak kabul edilerek uygulanır. Halkın kayıtsız şartsız bu kurallara uyması gerekiyor. Aksi halde çok şiddetli uygulamalarla bu kurallar kabul ettirilir. Mülkü polis devleti korur. Bu yönetim biçimi hukuk devleti düşüncesine zıttır. Hükümdar, demokrasi diyerek devlet adına yetkilerini kullanırken yalnızca Allaha ve yoktur ama varsa vicdanına karşı sorumludur. Monarşinin bir çeşididir. Otokrasinin bir ileri aşamasında monarşi başlar. Demokrasinin giderek bittiği yönetimdir. Eski İspanya'daki Franco yönetimi güzel bir örnektir.
Yukarıdaki Clay Bennet 'in karikatürü otokrasi-teokrasi-demokrasi arasındaki yakın ilişkiyi ifade eder. Bu yönetim sistemleri arasında geçiş çok kolaydır. Hepsi birbirini içerir.
