Saz,
Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince, açık sarı renkli kamış, hasır otu, kiliz, kofa.
Hasırotu, (Rhizoma Typhae).
Semerci Sazı,
Semer Otu,
Su Kamışıİnce kamış,
Zembil otu,
Kiliz,
Kofa,
Çayır,
Kamış (Phragmites australis) .
Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler .
Saz, hasırotu çatı, izolasyon ve hasır yapım malzemesi olarak kullanılmaktadır. Hasırgiller familyasından; düz ince uzun, dayanıklı olan yaprakları; minder ve yastık gibi şeyleri doldurmaya, hasır örmeye yarayan bir sazdır. Bataklıklarda yetişir.
Saz kelimesinin diğer anlamları;
Bir çalgı âleti.
Her tür müzik aracı, çalgı.
Çalgılı eğlence yeri.
Takım, silâh, edevat.
Ustalık.
At takımı.
Düzen, tertip, sıra.
Öğrenme.
Kuvvet, kudret.
Menfaat.
Benzer, misil, eş.
Hile.
Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama.
Kavrulmuş un içine sirke, soğan ve et konularak pişirilen yemek.
Birden çok çalgının bulunduğu takım.
Hamut çemberi (arabalarda).
Kaynak, http://www.bulmacabul.com/