Bar,
Deniz sularının ve içsuların diplerinde, kapalı çukurlarda ya da çatalağız ve koyak tabanlarında dışgüçlerin etkisiyle aşınıp taşınan her tür kırıntılardan oluşma yığıntı.
Tortulaşma.
Bar kelimesinin diğer anlamları;
Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu.
Beyaz küf,
Pas,
Çökelti,
Kalıntı,
Kalıntı,
Deniz sularının ve içsuların diplerinde, kapalı çukurlarda ya da çatalağız ve koyak tabanlarında dışgüçlerin etkisiyle aşınıp taşınan her tür kırıntılardan oluşma yığıntı.
Tortulaşma.
Bar kelimesinin diğer anlamları;
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgelerinde en çok erzurum yöresinde el ele tutuşarak oynanan bir halk oyunu.
Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk.
Sayrılık-Hastalık sırasında dil üzerinde görülen beyaz renkli tabaka, pas.
Danslı, içkili eğlence yeri.
Yağmurdan sonra toprağın yüzünde görülen beyaz tabaka.
Ayaküstü içki içilen meyhane.
Atıştırmalık, snack.Hava basınç birimi.
Barınacak yer, barınak.
Barınacak yer, barınak.
Cam bilye.
Halterde kaldırılması gereken alet.
Halterde kaldırılması gereken alet.
Kale, duvar.
Sirke, pekmez gibi sulu yiyeceklerin üzerinde oluşan köpük.
Yemiş.
Yemiş.
Yük,
Çubuk.