Arabia Feliks,
Arabia Felix,
Arabia Felix,
El-Cumhuriyyetü'l-Yemeniyye,
Eudaimon Arabia,
El-Yemen es-Saiyd
Eudaimon Arabia,
El-Yemen es-Saiyd
Başkent: Sanaa,
Önemli şehirleri; Şa' dah, Say' ün, Habarüt, Mocha, Ta' izz, Ibb, Abyan, Aden, Al Mukalla, Sayhut, Nishtün,
Para birimi, Yyemen riyali .
Kıyılarını Umman Denizi, Kızıldeniz, Arap denizi, Aden Körfezi oluşturan, Suudi Arabistan'ın güneyinde yer alan bir Ortadoğu ülkesidir.
Petrol, balık, kaya tuzu, mermer, kömür, altın, kurşun, nikel, bakır ve batıdaki verimli araziler başlıca doğal kaynaklarıdır. Ülkede çöl iklimi etkilidir ve yıl içinde toz ve kum fırtınaları görülür.
Bir zamanlar mutlu Arap diyarı, Arabia felix olarak adlandırılan Yemen (El-Cumhuriyyetü'l-Yemeniyye) son yıllarda fakirlik, iç çatışmalar ve terör örgütlerinin eğitim ve sığınak yeri olduğu iddiaları ile uluslararası toplumun gündemini işgal etmeye başlamıştır.
İngiliz araştırmacı Bertram Thomas tarafından yazılmış Arabia Felix adında bir kitapta, Arabia Felix Romalıların Arap Yarımadası' nın güneyinde bulunan ve günümüzdeki Yemen ve Umman' ı kapsayan bölgeye verdikleri isimdi. Bu bölgeye Yunanlılar "Eudaimon Arabia", Ortaçağdaki Arap bilginleri ise "El-Yemen es-Saiyd" ismini veriyorlardı. Bu isimlerin tümü "Mutlu Yemen" anlamına geliyordu. Çünkü eski zamanlarda bu bölge, Hindistan ve Kuzey Arabistan arasında yapılmakta olan baharat ticaretinin merkezi durumundaydı. Ayrıca bölgede yaşayan kavimler "kehribar" isminde nadir bulunan ve o zamanlar altın değerinde olan çam ağacı reçinesinin üretimini yapıyorlardı.
İngiliz araştırmacı Bertram Thomas, Ad kavminin yaşadığı Ubar kentinin kalıntılarının bulunduğu bölgeye bir araştıma gezisi yapmıştı. Gezisi sırasında çölde yaşayan Bedeviler, Umman'ın sahile yakın bir yerinde bulunan bu bölgede, eski bir patika yolu göstermişler ve bu patikanın Ubar isimli çok eski bir şehre ait olduğunu anlatmışlardı.
Ubar'da yapılan kazılarda Kuran'da belirtilen şekliyle birçok sanat yapıları ve yüksek medeniyet eserleri bulundu. İngiliz araştırmacı, Ubar'ın varlığını kanıtlamak için iki ayrı yola başvurdu. Önce Bedeviler tarafından var olduğu söylenen patika izlerini buldu. NASA' ya başvurarak bu bölgenin resimlerinin uydu aracılığıyla çekilmesini istedi. Daha sonra da California'da Huntington Kütüphanesi'nde bulunan eski yazıtları ve haritaları incelemeye başladı. Kısa bir araştırmadan sonra Mısır-Yunan coğrafyacısı Batlamyus tarafından MS 200 yılında çizilmiş bir harita buldu. Haritada, bölgede bulunan eski bir şehrin yeri ve bu şehre doğru giden yolların çizimi gösterilmişti.
Böylece Bedevilerin sözlü olarak anlattıkları hikayelere konu olan efsanevi şehrin yeri bulunmuş oldu. Yapılan kazılarda kumların içinden eski bir şehrin kalıntıları çıkmaya başladı. Bu nedenle de bu kayıp şehir "Kumların Atlantisi Ubar" olarak tanımlandı.
Bu eski şehrin Kuran'da bahsedilen Ad kavminin şehri olduğunu kanıtlayan asıl delil ise şehrin kalıntılarıydı. Yıkıntıların ilk ortaya çıkarılışından itibaren, bu yıkık şehrin Kuran'da bahsedilen Ad kavmi ve İrem'in sütunları olduğu anlaşılmıştı. Zira kazılarda ortaya çıkartılan yapılar arasında Kuran'da varlığına dikkat çekilen uzun sütunlar yer alıyordu. Kazıyı yürüten araştırma ekibinden Dr. Juris Zarins de, bu şehri diğer arkeolojik bulgulardan ayıran şeyin yüksek sütunlar olduğunu ve dolayısıyla bu şehrin Kuran'da bahsi geçen Ad kavminin kenti İrem olduğunu söylüyordu.
Bir zamanlar mutlu Arap diyarı, Arabia felix olarak adlandırılan Yemen (El-Cumhuriyyetü'l-Yemeniyye) son yıllarda fakirlik, iç çatışmalar ve terör örgütlerinin eğitim ve sığınak yeri olduğu iddiaları ile uluslararası toplumun gündemini işgal etmeye başlamıştır.
İngiliz araştırmacı Bertram Thomas tarafından yazılmış Arabia Felix adında bir kitapta, Arabia Felix Romalıların Arap Yarımadası' nın güneyinde bulunan ve günümüzdeki Yemen ve Umman' ı kapsayan bölgeye verdikleri isimdi. Bu bölgeye Yunanlılar "Eudaimon Arabia", Ortaçağdaki Arap bilginleri ise "El-Yemen es-Saiyd" ismini veriyorlardı. Bu isimlerin tümü "Mutlu Yemen" anlamına geliyordu. Çünkü eski zamanlarda bu bölge, Hindistan ve Kuzey Arabistan arasında yapılmakta olan baharat ticaretinin merkezi durumundaydı. Ayrıca bölgede yaşayan kavimler "kehribar" isminde nadir bulunan ve o zamanlar altın değerinde olan çam ağacı reçinesinin üretimini yapıyorlardı.
İngiliz araştırmacı Bertram Thomas, Ad kavminin yaşadığı Ubar kentinin kalıntılarının bulunduğu bölgeye bir araştıma gezisi yapmıştı. Gezisi sırasında çölde yaşayan Bedeviler, Umman'ın sahile yakın bir yerinde bulunan bu bölgede, eski bir patika yolu göstermişler ve bu patikanın Ubar isimli çok eski bir şehre ait olduğunu anlatmışlardı.
Ubar'da yapılan kazılarda Kuran'da belirtilen şekliyle birçok sanat yapıları ve yüksek medeniyet eserleri bulundu. İngiliz araştırmacı, Ubar'ın varlığını kanıtlamak için iki ayrı yola başvurdu. Önce Bedeviler tarafından var olduğu söylenen patika izlerini buldu. NASA' ya başvurarak bu bölgenin resimlerinin uydu aracılığıyla çekilmesini istedi. Daha sonra da California'da Huntington Kütüphanesi'nde bulunan eski yazıtları ve haritaları incelemeye başladı. Kısa bir araştırmadan sonra Mısır-Yunan coğrafyacısı Batlamyus tarafından MS 200 yılında çizilmiş bir harita buldu. Haritada, bölgede bulunan eski bir şehrin yeri ve bu şehre doğru giden yolların çizimi gösterilmişti.
Böylece Bedevilerin sözlü olarak anlattıkları hikayelere konu olan efsanevi şehrin yeri bulunmuş oldu. Yapılan kazılarda kumların içinden eski bir şehrin kalıntıları çıkmaya başladı. Bu nedenle de bu kayıp şehir "Kumların Atlantisi Ubar" olarak tanımlandı.
Bu eski şehrin Kuran'da bahsedilen Ad kavminin şehri olduğunu kanıtlayan asıl delil ise şehrin kalıntılarıydı. Yıkıntıların ilk ortaya çıkarılışından itibaren, bu yıkık şehrin Kuran'da bahsedilen Ad kavmi ve İrem'in sütunları olduğu anlaşılmıştı. Zira kazılarda ortaya çıkartılan yapılar arasında Kuran'da varlığına dikkat çekilen uzun sütunlar yer alıyordu. Kazıyı yürüten araştırma ekibinden Dr. Juris Zarins de, bu şehri diğer arkeolojik bulgulardan ayıran şeyin yüksek sütunlar olduğunu ve dolayısıyla bu şehrin Kuran'da bahsi geçen Ad kavminin kenti İrem olduğunu söylüyordu.