Vezirköprü-Samsun yöresinde kullanılır.
Tay (Alm. Fohlen),
Üç yaşına kadar olan at yavrularına verilen isim.
Ayrıca Tilak, Kadın cinsiyet organının üst kısmında bulunan duygun küçük bir organ, bızır demektir.
Atgiller familyasından, tek tırnaklı, bir memeli hayvan olan atın, erkeğine aygır, dişisine kısrak, yavrusuna tay, yumurtaları çıkarılmış, iğdiş edilmiş olana da beygir denir.
Hepsine genelde at adı verilir. Arapçada binek ve yük hayvanı olan ata; dabbe, matiyye, semend, tusen-i sütur denir. Cenk atına da rahş denir. Hepsi otla beslenir. Geviş getirmezler. Memeleri kasık bölgesinde arka ayaklarına yakındır. Üçüncü parmakları geniş bir tırnakla çevrilmiş olup toynak adını alır. Bunun üzerine basarak yürürler. İnsanlara hizmet eden hayvanların en kabiliyetlisi ve kıymetlisidir.
Hepsine genelde at adı verilir. Arapçada binek ve yük hayvanı olan ata; dabbe, matiyye, semend, tusen-i sütur denir. Cenk atına da rahş denir. Hepsi otla beslenir. Geviş getirmezler. Memeleri kasık bölgesinde arka ayaklarına yakındır. Üçüncü parmakları geniş bir tırnakla çevrilmiş olup toynak adını alır. Bunun üzerine basarak yürürler. İnsanlara hizmet eden hayvanların en kabiliyetlisi ve kıymetlisidir.
Tarpan adıyla anılan Avrupa yaban atının (E. caballus gmelini) 1876’ dan beri nesli tükenmiştir. Bugün eski dünyada hala neslini devam ettiren, Orta Asya Moğolistan’ ının soğuk ve ıssız ovalarında yaşar. Asya yaban atı veya Prezevalski dendiği gibi Moğolistan yaban atı da denir.
Yaşlarına göre Atlara verilen isimler;
0-1 yaş: Kulun,
Yeni doğmuş Biye yavrusudur. Günümüzde kullanılan (at yavrusu, tay ) tabiri yanlıştır. Çünkü at erkek olduğundan doğurmaz, yavrulamaz. İlk altı aya kadar olan at yavrusuna kulun denir.
1-2 yaş: Tay, Cabağı tay,
İki yaşına basan kuluna “tay” denir. Üç yaşına kadar olan at yavrusuna tay denir.
2-3 yaş: Kunan (Erkek),
Üç yaşına basmış erkek yılkıya kunan denir. Kunan yarışları gelecekteki çapar atları belirlediği için çok önemlidir.
2-3 yaş: Baytal (Dişi),
Üç yaşına basmış dişi yılkıya baytal denir. Baytal dişi olduğu için Türk Kazaklarında yarışa sokulmaz. Genellikle dişi yılkı yarıştırılmıyor.
3-4 yaş: Dönen (Erkek),
Üç yaşına basan erkek yılkıya dönen denir ki, artık at olmaya dönüşmek üzere anlamındadır. Bu dönemde dönenler enenerek iğdiş edilir. Gösterişli ve güçlü kuvvetli olan bir dönen aygır adayı olarak ayrılır, enenmez.
3-4 yaş: Dönecin (Dişi),
Üç yaşına basan dişi yılkıya dönecin denir. Anne adayı olmaya dönüştüğü anlamındadır. İşte bu noktada, istenilen kalitede nesil verecek olanlar seçilir. Seçilenlere kısrak adı verilir. Özel olarak bakım ve disiplin altına alınır.
4-5 yaş: At (enenmiş, erkekliği giderilmiş erkek yılkı),
Dört yaşını doldurmuş, enenmiş, iğdiş edilmiş erkek yılkıya at denir. Atlar cinslerine göre günlük işlerde, seferde, yarışta, kökbörü tartmada “gökbörü çekişmesi”, cirit oyunu, toyda, avlanmakta, eğlence ve gezilerde kullanılır. Rahvan atlara daha çok toy ve düğünlerde binilir. Tırıs giden ve yürüyüşü rahat olan atlar binek olarak, çapar atlar da yarışlarda ve seferlerde kullanılır.
4-5 yaş: Aygır (enenmemiş erkek yılkı),
Dönen çağında iyi cins döl vereceğine inanılan enenmemiş ve iğdiş edilmemiş erkek yılkıya aygır denir. Damızlık erkek ata aygır denir. Aygıra teslim edilen sürü onun tarafından korunur. Sürüye yabancı aygır almaz, sürüyü her türlü tehlikeye karşı savunur, sürüyü kendi otlama bölgesinden başka otlama bölgesine salmaz, yeni doğan kulunlara , taylara ve zayıf biyelere saldıran kurt sürülerini imha eden destanlara konu olan aygırlar vardır. Aygırlar, kendi neslinden olan dişi ile çiftleşmez. Böylece neslinin temiz ve asil kalmasını sağlar. Aygırın sahip olduğu sürüye “Üyir” denir. Aygır üyirleri de doru aygır, kara aygır, ak aygır, gök aygır üyiri gibi aygırın renkleriyle adlandırılır.
4-5 yaş: Biye (Dişi yılkı),
Dönecin çağından analık çağına ayak basan dişi yılkıya biye denir. Hiç yavrulamamış biye veya kısraklara Bedev denir.
4-5 yaş: Kısrak (Dişi damızlık yılkı), Dişi at.
Dönecin çağında ileride iyi cins döl verileceğine inanılarak ayrılan damızlık dişi yılkıya kısrak denir.