Akgöl,
Ereğli Akgöl,
Ereğli ilçesinin batısındadır. Eski göl tabanıdır. Çok sığ bir özelliğe sahiptir. Tatlı sulara sahiptir. İvriz deresinden gelen sularla beslenir. Akgöl sazlıklarında 200'ün üzerinde kuş türü yaşamaktadır. Bu yüzden tabiatı koruma alanı olarak kabul edilmiştir.
Akgöl Sazlıkları (Böğecik Köyü) Kuzeyde Karacadağ (2025 m.), güneyde ise Bolkar Dağları (3524 m.) ile sınırlanan Ereğli Kapalı Havzası’nın ortasında yer alan sazlıklar, bataklıklar, çamur adacıkları, bunları çevreleyen çayırlar, çorak düzlükler ve geniş step alanlarından oluşmuştur. 20. yüzyılın başından kalma topoğrafik haritalarda, Ereğli’nin batısında ve kuzeyinde yaklaşık 21 500 hektarı bulan bir sulakalan ekosistemi görülmektedir.
1950’li ve 1960’lı yıllarda sıtma hastalığını önleme ve yeni tarım alanları açma amacıyla, 3000 hektarı Ereğli ilçesi ile Adabağ Köyü arasında, 12 000 hektarı Hortu (Sazgeçit) Köyü’nün kuzeydoğusunda, 1200 hektarı ise 1983 yılında Ereğli’nin kuzeyinde olmak üzere toplam 16 200 hektarlık sazlık ve bataklık alan kurutulmuştur. Günümüzde, Türkiye’nin en geniş sazlıklarından geriye sadece Akgöl olarak adlandırılan küçük bir su aynası ile bunu çevreleyen sazlıklar, göz alabildiğince uzanan tuzlu bataklılar ve çorak step alanları kalmıştır.
Özellikle gölü besleyen en önemli akarsu olan İvriz Çayı üzerine 1984 yılında İvriz Barajı’nın, 1988 yılında ise Karaman Deresi üzerine Gödet Barajı’nın yapılmasından sonra gölü besleyen su kaynaklarının tamamı barajlarda tutulduğu için Akgöl ve civarındaki sazlıklar da kurumaya başlamıştır. Geniş ve gür sazlıklar, bataklıklar, sazlıklar arasında yer alan korunaklı açık su yüzeyleri, çamur adacıkları, sulak çayırlar, çorak düzlükler, step alanları gibi farklı ekolojik karakterdeki yaşam ortamları, değişik türden çok zengin ve ilginç bir bitki ve havyan varlığının alanda yaşamasına olanak sağlamıştır. Hemen bütün sulak alanlarda olduğu üzere Ereğli Sazlıkları’nda da en çarpıcı türleri su kuşları oluşturmaktadır.
Türkiye'nin en önemli sulak alanlarından biri özelliğini taşımaktaydı. İnsanların ve yırtıcı hayvanların erişemediği sazlıkları binlerce kuş barınmak, beslenmek ve kuluçkaya yatmak amacıyla kullanırdı. Özellikle göç esnasında başta kıyı kuşları olmak üzere, ördekler, kazlar ve pelikanlar kalabalık gruplar oluştururdu. Yine sık ve geniş sazlıklarda binlerce kuş kuluçkaya yatar, onbinlercesi ise alanda kışlardı. Örneğin, 1976 yılında alanda 2000 çift Ak Pelikan’ın kuluçkaya yattığı saptanmıştır.
Konya ili sınırları içerisinde pek çok tabii göl ve bataklık bulunmaktadır. Bunların kimilerinin suları acı ve tuzlu, bazılarının da suları tatlıdır. Oluşum yönünden de birbirinden farklılıklar gösterirler.
Tuz Gölü,
Tuz Gölü kapalı havzasının merkezinde Tuz Gölü oluşmuştur. Ankara, Konya, Aksaray sınırlarının kesiştiği yerde olup bir kısmı Konya ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Tuz Gölü Türkiye'nin yüzölçüm olarak ikinci büyük gölüdür. Derinliği 12 m. civarındadır. Yaz mevsiminde buharlaşmanın etkisi ile alanı oldukça küçülür. Kuruyan kesimlerde tuz tortulları meydana gelir. Türkiye'nin tuz ihtiyacının bir kısmı buradan temin edilir. Sulama ve su ürünleri için kullanılamaz.
Beyşehir Gölü,
Konya ilinin batısında Konya-Isparta sınırı üzerinde yer almaktadır. Beyşehir Gölü, yurdumuzun 3. büyük gölüdür. Aynı zamanda en büyük tatlı su gölüdür. Tektonik-Karstik olaylarla meydana gelmiştir. Aynı zamanda Türkiye'nin en önemli milli parklarından biridir. Milli park alanı içerisinde aynı anda su sporları, dağ sporları ve av sporları yapmak imkanı vardır. Su ürünleri açısından ekonomik değeri yüksektir. Gölün iki plajı, 22 adası ve pek çok kayalığı bulunmaktadır. Göl Ornitolojik bakımdan önemli bir kuş üreme, barınma, beslenme ve konaklama merkezidir. Bu yönü ile de turizm açısından önem taşımaktadır.
Konya ilinin batısında Konya-Isparta sınırı üzerinde yer almaktadır. Beyşehir Gölü, yurdumuzun 3. büyük gölüdür. Aynı zamanda en büyük tatlı su gölüdür. Tektonik-Karstik olaylarla meydana gelmiştir. Aynı zamanda Türkiye'nin en önemli milli parklarından biridir. Milli park alanı içerisinde aynı anda su sporları, dağ sporları ve av sporları yapmak imkanı vardır. Su ürünleri açısından ekonomik değeri yüksektir. Gölün iki plajı, 22 adası ve pek çok kayalığı bulunmaktadır. Göl Ornitolojik bakımdan önemli bir kuş üreme, barınma, beslenme ve konaklama merkezidir. Bu yönü ile de turizm açısından önem taşımaktadır.
Akşehir Gölü,
Konya ilinin kuzey batısında Konya-Afyonkarahisar il sınırında yer alır. Suyu tatlıdır. Tektonik olaylarla meydana gelmiştir. Su ürünleri açısından ekonomik değer gösterir. Sulama suyu olarak kullanılmakta olup kamış üretimi de yapılmaktadır.
Konya ilinin kuzey batısında Konya-Afyonkarahisar il sınırında yer alır. Suyu tatlıdır. Tektonik olaylarla meydana gelmiştir. Su ürünleri açısından ekonomik değer gösterir. Sulama suyu olarak kullanılmakta olup kamış üretimi de yapılmaktadır.
Suğla Gölü,
Konya ilinin güneybatısında yer alır. Oluşumu tektoniktir. Yağışlı yıllarda alanı iyice genişlemekte kurak yıllarda ise göl kurumakta ve alüvyonlu göl tabanı ortaya çıkarak, iyi bir tarım alanı oluşturmaktadır. Suları tatlıdır. Su ürünleri ve sulama açısından önemi büyüktür.
Ilgın (Çavuşçu) Gölü,
Konya ilinin kuzeybatısında yer alır. Oluşumu tektoniktir. Suları tatlıdır. Su ürünleri açısından önemlidir. Ayrıca bir ayağı ile Atlantı ovaları sulanmaktadır.
Yunak Akgöl,
Yunak ilçesi yakınlarında küçük bir göldür. Suyu tatlıdır. Çoğu yeri bataklık halindedir. Göl Gökpınar Deresi ile Sakarya Nehrine boşalmaktadır.
Bunların dışında Konya ilinin karstik sahalarında, karstik şekillerden olan obrukların sularla dolması ile çok ufak göller meydana gelmiştir. Obruk göllerden bazıları sulama amaçlı kullanılırken bazı obruk gölleri de turistik değer taşır.
Bunlar;
Kızören obruğu,
Timraş obruğu,
Obruk gölü,
Çiralı gölü,
Meyil gölü ,
Volkanik olaylarla da göller meydana gelmiştir. Volkan konilerinin çevresinde volkanizmanın etkisi ile daire şeklinde çanaklar oluşmuştur. Bu çanaklara suların dolması ile küçük maar gölleri meydana gelmiştir.
Volkanik olaylarla da göller meydana gelmiştir. Volkan konilerinin çevresinde volkanizmanın etkisi ile daire şeklinde çanaklar oluşmuştur. Bu çanaklara suların dolması ile küçük maar gölleri meydana gelmiştir.
Bunlar;
Acıgöl Maarı,
Meke Gölü, Karapınar ilçesi sınırları içerisinde bulunan bu krater göllerinin içerisinde magnezyum sülfat çözeltileri vardır. Bu nedenle suyu çok acıdır. İçinde canlı yaşamaz. Oluşumdan kaynaklanan özellikler nedeniyle Meke Gölü etrafındaki volkanik malzeme biriket yapımı ve benzer amaçlarla büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Meke Gölü, Kültür Bakanlığı, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından "1. Doğal Sit Alanı" ilan edilmiştir.