Ninova,
Asurlular
Başkenti, Ninova.
Ticaret le uğraştılar. Kolonicilik yapmışlardır.
Anadolu’nun en eski yazılı belgeleri olan Kayseri Kültepe tabletleri , Asurlu tüccarlardan kalmadır.
Ön Asya’da ilk atlı birlikleri oluşturmuşlardır.
İlk sömürge imparatorluğudur .
İlk kütüphane Ninova’da kurulmuştur.
Asurlular,
Hareketli, güçlü, aynı zamanda da acımasız ve kan dökücü bir halk olan Asurlular, korkunç savaşlarla büyük zaferler kazandılar. Asur ordusu çok iyi örgütlenmişti. Mızraklı askerler ve okçular, örme zırhlar giyerlerdi; savaş arabaları çok çabuk yer değiştirebiliyordu; kuşatma gereçleri son derece gelişmişti. Ayrıca, gerçek bir süvari sınıfı da tarihte ilk olarak Asur ordusunda kurulmuştu. Ne var ki, bu yırtıcı insanlar, kazandıkları her zaferin ardından, ele geçirdikleri savaş tutsaklarına büyük işkenceler yapıyor, işgal ettikleri ülkelerdeki insanları ya öldürüyor ya da sürüyor, ülkeyi sistemli biçimde yakıp yıkıyorlardı.
Asurluların ilk büyük kralı, Tiglatpileser l (M.Ö.1112-M.Ö.1074) olmakla birlikte, Asur imparatorluğu özellikle Sargonlar sülalesi (M.Ö. 721-M.Ö.610) zamanında en parlak dönemini yaşadı. Başkent Ninova' da, Sargon II (M.Ö.727- M.Ö. 705) büyük bir saray yaptırdı ve önemli bir kitaplık kurdurdu. Sargon II'nin yeri ne geçen Sanherib (M.Ö.705-M.Ö.681),Basra körfezi kıyılarındakı halkları boyunduruk altına alabilmek için bir donanma yaptırarak, Fenike ve Filistin kıyılarını bütünüyle ele geçirdi.
Asurluların ilk büyük kralı, Tiglatpileser l (M.Ö.1112-M.Ö.1074) olmakla birlikte, Asur imparatorluğu özellikle Sargonlar sülalesi (M.Ö. 721-M.Ö.610) zamanında en parlak dönemini yaşadı. Başkent Ninova' da, Sargon II (M.Ö.727- M.Ö. 705) büyük bir saray yaptırdı ve önemli bir kitaplık kurdurdu. Sargon II'nin yeri ne geçen Sanherib (M.Ö.705-M.Ö.681),Basra körfezi kıyılarındakı halkları boyunduruk altına alabilmek için bir donanma yaptırarak, Fenike ve Filistin kıyılarını bütünüyle ele geçirdi.
Asurbanipal döneminde (M.Ö.668-M.Ö.626), imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı. Asur toprakları, Anadolu'nun merkezinden Basra körfezine, Karadeniz'den günümüzdeki Etiyopya' ya kadar uzanıyordu. Henüz bütünlüğü tam olarak sağlamamış bu uçsuz bucaksız imparatorlukta, sürekli ayaklanmalar patlak veriyordu. Gerçekten de Asurlular, yenilgiye uğrattıkları ülkeleri örgütlemeyi bilmiyor, yalnızca bir vergi koyuyor ve imparatorluğu, halkı korkutarak ayakta tutabiliyorlardı. Bu büyük imparatorluk, Asurbanipal' in ölümünden sonra, Avrupa'dan gelenİskitler tarafından istila edildi. Ninova M.Ö.612'de alındı ve yerle bir edildi. Babil kralları, Asur İmparatorluğu'nun büyük bölümünü elde ettiler ve Asurluların egemenliğinden kurtulabilmek için canla başla savaştılar.
Asurlular, aşırı savaşçılıklarının yanında büyük bir medeniyet meydana getirmişlerdir. Kuvvetli bir hükümet teşkilâtı kurmuşlar tek tanrı fikrini benimsemeye başlamışlar, çivi yazısını kullanmışlar, sanat, edebiyat, mimarlık ve hukuk alanlarında bir çok eserler yaratmışladır. Asurluların sanatlarında Sümer Hitit sanatlarının izleri açıkça görülür de, Asur sanatındaki doğruluk, gerçek bağlılık, nispetlerde ve çaptaki ululular, bu sanatı, öbür sanatlardan ayırır.