Tanrı Vişnunun ünlü söylevi, Hint felsefesinin, ölüm ve görev üstüne en ilginç düşüncelerini dile getirir. Vişnu'ya göre ölüm diye bir şey yoktur, sadece oluşma ve gelişme vardır, ölüm denilen şey bu oluşma ve gelişmelerin belli birer aşamasıdır, bütün varlıklar gibi insanlar da bu aşamalardan geçerek daha üstün bir düzeyde, daha gelişmiş olarak varlaşırlar ve böylece varlıklarını sonsuzca sürdürürler. Vişnu tasarımı, bütün ayrıntılarıyla, ilkel insan zekasının en parlak belirtilerinden biridir.
Epik Sanskrit devrine ait dille yazılmış olan "Eski Efsane" Purâna' larda, tanrı'lar, yaradılış, kıyamet, azizlerin efsaneleri, cin, peri, evrah, evren, ilk krallara ait soy listeleri kral ve azizlerin serüvenleri, ilâhiler, dualar, mitolojik olaylar anlatılmıştır. Puranâ edebiyatını teşkil eden eserlerin her birinde beş bölüm bulunduğu kabul edilir. Bunlar: Sarga (yaradılış), Pratisarga (yaradılışın devamı), Yanışa (tanrıların ve azizlerin şecereleri), Manvantra'lar (İlk insanlar, manu' lar ile birlikte devirler), Vanzşânuçârita (kral şecereleri).
Başka benzer bir efsaneye göre; İbrani mitindeki Nuh’un tersine Hindu mitindeki Manu, sağ kalan tek canlıdır. Bir balık(Matsya) kendisine tufanı önceden haber vermiştir. Herşey bittikten sonra Manu kendisini yalnız hisseder ve bir kadın ister. Tanrılar, bu kadını Manu’ nun kendilerine sunduğu ekşi süt ve tereyağından yaparlar.