Fas’ta Ebu İnaniye Medresesi (1355).
Meriniler on ikinci yüzyılın sonundan on altıncı yüzyılın ortalarına kadar Fas'ta hüküm süren hanedan. İslam kaynaklarının ve Avrupalıların “Beni Merin” de dedikleri bu hanedan, göçebe Zenate Berberi kabilelerindendir. Muvahhidlerin Magrib'i (Fas) zabt etmelerine karşı mücadele eden bu kabileler, Ebu Muhammed Abdülhak tarafından teşkilatlandırıldı.
Meriniler hakim oldukları bölgelerde pekçok kültür, sanat, ilim ve sosyal müesseseler inşa ettirdiler. Fas, Sale, Meknes, Taza, Tlemsen ve Cezayir'de birçok medrese yaptırdılar. Bunlardan Fas şehrinde, Es-Sahriç (1321-1323) El-Attarin (1323-1346) ile Ebu İnaniye (1350-1355) medreseleri en Ünlülarıdır. Tlemsen'de Mansüra (1336), El-Ubbad (1339), El-Halvi (1334) Fas'ta El-Hamra, Küçük Zehra, Ebü'l-Hasan camileri, El-Mansura surları ve Sidi Türbesi sanat değeri yüksek eserlerdendir.
Fas'taki medreselerin en görkemlisidir. Yapı bir saray biçimini almıştır. Kürsüleri, minaresi ve büyük bir saati olan medresenin iki portalı vardır. Biri, dirsekli bir dehliz ve sonundaki bir geçitle avluya ulaşır. Diğerinin bitişik iki kapısı olup büyük olan yapının ekseni üzerinde yer almaktadır. Dikdörtgen avlu tamamen mermer döşelidir. Avlunun ortasında camiye kadar uzanan bir kanal 2 m genişliğinde olup abdest almak için yapılmıştır. Avlunun 3 tarafında öğrenci odalarının açıldığı dehlizleri vardır. Cami iki sahından oluşmaktadır ve avlunun devamı gibi düzenlenmiştir. Avlunun yan kenarlarında birer eyvan yer alır. Bu plan şemasının Memlüklerin Kahire'deki Sultan Hasan Medresesi'nden geliştirildiği düşünülür.
Meriniler hakim oldukları bölgelerde pekçok kültür, sanat, ilim ve sosyal müesseseler inşa ettirdiler. Fas, Sale, Meknes, Taza, Tlemsen ve Cezayir'de birçok medrese yaptırdılar. Bunlardan Fas şehrinde, Es-Sahriç (1321-1323) El-Attarin (1323-1346) ile Ebu İnaniye (1350-1355) medreseleri en Ünlülarıdır. Tlemsen'de Mansüra (1336), El-Ubbad (1339), El-Halvi (1334) Fas'ta El-Hamra, Küçük Zehra, Ebü'l-Hasan camileri, El-Mansura surları ve Sidi Türbesi sanat değeri yüksek eserlerdendir.
Fas'taki medreselerin en görkemlisidir. Yapı bir saray biçimini almıştır. Kürsüleri, minaresi ve büyük bir saati olan medresenin iki portalı vardır. Biri, dirsekli bir dehliz ve sonundaki bir geçitle avluya ulaşır. Diğerinin bitişik iki kapısı olup büyük olan yapının ekseni üzerinde yer almaktadır. Dikdörtgen avlu tamamen mermer döşelidir. Avlunun ortasında camiye kadar uzanan bir kanal 2 m genişliğinde olup abdest almak için yapılmıştır. Avlunun 3 tarafında öğrenci odalarının açıldığı dehlizleri vardır. Cami iki sahından oluşmaktadır ve avlunun devamı gibi düzenlenmiştir. Avlunun yan kenarlarında birer eyvan yer alır. Bu plan şemasının Memlüklerin Kahire'deki Sultan Hasan Medresesi'nden geliştirildiği düşünülür.