Kız Tavlası,
Hepyek (Gülbahar),
Hapis,
Dav,
İzmir Tavlası da denilen ve daha çok Ege yöresinde oynanan bir tavla oyunu da Müstecir,
Yuhudi Tavlası,
Osmanlı,
Tokat,
Tavla terimi 1645 yılında bir İngiliz tarafından üretildi. Tavla terimi tahminen Sakson dilinden türetilmiştir ve araştrımacılar ‘geri oyun’ anlamında olduğunu ileri sürmektedirler.
Tavla, özel bir platform üzerinde 15 siyah, 15 beyaz taş ve zar atılarak oynanan iki kişilik oyun. 1400 yıl önce İran şahı Nevşiyan'ın veziri Büzur Mehir tarafından 10 günde icat edilmiştir. Tavlada karşılıklı altışar hane 12 ayı, 15 beyaz ve 15 siyah pul ayın 15 gece ve 15 gündüzünü , karşılıklı 12'şer hane de günün 24 saati temsil eder. Tavlada, 4500 civarında hamle ihtimali bulunduğundan oyunda ustalaşmak önemlidir. Ancak zarın şansı simgelemesinden dolayı şans faktörü de kendisini hissettirmektedir.
Bazı kaynaklarda "modern-zarların tutmayı engellemek için fincanla atılması" ve "geleneksel-federasyon standartlarına uygun" tavla gibi ayırımlar yapılıyorsa da ayırımın sebebi pentatlon ve modern pentatlondaki gibi oyunun kendisini ilgilendiren bir farklılık değildir. Türkiye' de tavlada usta oyuncular bir gelenek biçiminde zar kombinasyonlarının Farsça'dan Türkçe'ye geçen isimlerini kullanırlar.
- 1-1: Hep Yek Dü Yek;
- 2-2: Dü Bara;
- 2-1: İki bir (dü yek);
- 3-3: Dü Se;
- 3-2: Seba -i Dü;
- 3-1: Se Yek;
- 4-4: Dört Cihar ("Caar" gibi de okunur);
- 4-3: [Cihar] -ü Se;
- 4-2: Cihar -i Dü;
- 4-1: Cihar -ı Yek;
- 5-5: Dü Beş;
- 5-4: Beş Dört (penc-i caar);
- 5-3: Penc -ü Se;
- 5-2: Penc i Dü;
- 5-1: Penc -ü Yek;
- 6-6: Dü Şeş;
- 6-5: Şeş Beş;
- 6-4: Şeş Cehar;
- 6-3: Şeş -ü Se;
- 6-2: Şeş -i Dü;
- 6-1: Şeş -ü Yek;